Cumartesi, Ekim 06, 2007
Liberalizm ve Sol
Dunya'da ve ozel olarak Turkiye'de belirli politik goruslerin dogal olarak belirli ekonomik gorusleri vardir. Bu siyasi egilimleri ve onlarin ekonomik yaklasimlarini basitce dusundugunuzde celiskili olabilecek sonuclara sizler de benim gibi varmisinizdir sanirim.

Tarihsel nedenleriyle ele alindiginda reformist ve yenilikci olmasi beklenen "sol kanat" ekonomik uygulamalar soz konusu oldugunda son derece muhafazakar ve degisimin onunu tikamaya yonelik hareketler sergiliyor. "Sosyal esitlik" gibi erdemli bir amac dogrultusunda hareket ettigini iddaa etse de aslinda vardigi sonuclar itibariyle esitlikten ote pekcok pratik uygulamada tamamiyle bir "etkinsizlik"yarattigi acikca ortada. Peki acaba "sosyal esitlik" ve "etkinlik" arasinda bir takas (trade-off) durumu mu soz konusu? Yani birini saglamak icin digerinden vazgecmemiz sart mi?

Alberto Alesina ve Francesco Giavazzi VOX'da yayinladiklari bir yazida bu konuyu ayrintili olarak ele almislar. Soyledikleri bir sozu buraya direk aktarmak istiyorum:

Piyasa ekonomisini saglamaya yonelik reformlar etkinlik ve sosyal adalet arasinda bir takas anlamina gelmezler. Aslinda bu acidan bakilinca piyasa ekonomisi politikalari eger icerdekilerin (insiders) ekonomik avantajlarini azalmaya yonelik oldugu surece (ki genelde oyle olur) "sol kanat" politikalardir.
Yazinin devaminda bu goruslerini destekleyecek pekcok ornekler vermisler. Aslinda kafami kurcalayan ve kendi kendime politik gorusumu sorguladigim su anlar icin benim icin bir parca aydinlatici bir yazi sayilir. Okumanizi tavsiye ederim. Yaziya su linkten ulasabilirsiniz.
 
Gonderen Cenk at 1:23 ÖS | Yazinin Linki |


2 Yorumlar:


At 1:14 ÖS, Blogger Tuba

S.a

Alanınız gerçekten bilgilendirici!
Bölümüm gereği,nette gezerken ilgili çekti!
Teşekkürler...

SEVGİ VE MUHABBETLE...

 

At 12:06 ÖÖ, Anonymous Adsız

"SOL" kavramı artık biraz da laçkalaştığından iki türlü yorum yapmak lazım sanırım.

SOL'dan kasıt devlet müdahalesi olan serbest piyasa düzeniyse o sol değildir, Sosyal demokrasidir. Devlet mühadalesini de kabül eden bir devlet yapısı içinde liberalizme geçişte kişi hürriyetleri artmaz, bilhassa devlet, piyasayı özel teşebbüse tamamen bırakarak halkı risk altına atıp, özgürlüklerini tehtit eder.

Sosyalist görüşten liberal görüşe geçmek ise daha bi enteresandır zira sosyalizm "uzaktan kumanda ekonomisi" diye tabir edilen bir yapıdadır, katı bir rejimdir ama insanların eşitliği göz önüne alındığında ekonomik olarak özel teşebbüs haklarını sınırlasa da eşitliği sağlar. liberalizm ise "sosyalist ahlak" diye bahsedilen (ekonomik girişim dışı) bireysel özgürlüklerde sosyalizme benzese de aslında cocuga oyuncak verip sonra cocugu kaçırmaya benzer. zira piyasaya hakim monopoller kaçınılmazdır ve tabiki maddi değerlerin kutsal sayıldığı bir ülkede insanların değeri olmayacaktır.

bu bakımlardan SOL'dan liberal düşünceye geçiş insanın kendi değer yargılarına ihanetidir.

tüm bunlara ek olarak liberalizm'in teorisinde yer alan temel bileşenler arasında "fırsat eşitliği" kavramını düşünmenizi rica edeceğim. devletin hiç karışamadığı hakimin dev şirketler olduğu piyasada fırsat eşitliği olabilir mi ? Onu da geçtim insanlar için temel hak ve özgürlükler açısından bir eşitlik olabilir mi ?

tüm ekonomik sistemlerin halkın refahını yükseltmek için olduğunu unutmazsak zaten olaydaki ikilemleri görebiliriz.